Ülkemizde ekilen tohumların çeşitlerine bağlı şekilde birbirinden farklı amaçlarla bu tohumların yetiştiği bitkiler kullanılır. Kuru tohumlar, doğrudan sebze halini alırken ya da kuru baklagiller halini alırken kullanılmakta olup yağlı tohumlar ise, bitkisel yağ ve türleri olmak üzere birbirinden farklı amaçlarla yetiştirilir. Yağlı tohum ve kuru tohum arasında fark sayıldığında en büyük fark bu şekildedir.
Yağlı bitkilerle beraber Türkiye’de birbirinden farklı yağlı tohum üretimi yaygın olduğu bilinir. Günümüzde yağlı tohum olarak en yaygın ve en çok bilinen bitki ay çiçektir. Ayçiçek yağı, Türkiye’de neredeyse yağ üretimi ve tüketimi noktasında %50’yi oluşturur. Geri kalanlar ise diğer yağlı tohumlardır. Bununla birlikte birbirinden farklı yağlı tohumlar, tarlalarda yetiştirilip toplandıktan sonra hasadın iç pazara yayılmasıyla beraber günümüz şartları içerisinde ek olarak dünya ticaretinin birbirinden farklı alanlarında da yayılır ya da farklı formlara çevrilmesiyle beraber iç pazardaki yemeklerde kullanılır.
Kuru tohumlara göre yağlı tohumlar, hasat sonrasında en önemli sürece girmektedir. Yağlı tohumlardan elde edilecek yağın kalitesi, hasat sonrası bozulmadan saklanması gerek bu tohumların önemiyle aynı ilişkiye sahiptir. Tohum bozulmadan önemli bir seviyede sıcaklığın ve nemin olmadığı ortamda kuru şekilde kalması gerekir.
Aksi takdirde yağlı tohumların üzerinde gelişen “fungal” küflerinin, tohumun soğuk pres makinaları ile çekilmesi sonrasında yağın küspe kalitesini olumsuz açıdan etkilemektedir. Aynı zamanda yağ asidi miktar arttığı için bu yağlarda gıda açısından da olumsuz yönde etkileme durumu söz konusu olmaktadır.
Yağlı tohumların hasat sonrasında saklanması önemlidir. Kaliteli bir yağ üretimi noktasında nemsiz ve kuru ortamlarda hasadın saklanması gerektiği gibi saklama ortamının naylon poşet değil, daha kuru olabilecek seviyede nemsiz bir ortam yaratacağı biçimde saklanması gereklidir. Yağlı tohum kalitesini arttırmak için küften korumaya çalışmalısınız.
Yağlı tohumların depolanmasında birbirinden farklı teknikler kullanılır. Depolama içerisinde yabancı madde oranı en fazla %1 olması gereklidir. Nem oranı kritik nem sınırını geçmemesi gerektiği gibi kritik nem sınırı her yağ tohumunda da değişkenlik gösterir. Yağlı tohumların depolanmasında 2 teknik kullanılır.
İlk olarak ambar – yığma usulü depolama tekniği olarak bildiğimiz bu teknik, yağlı tohumların doğrudan havayla temas etmesi sağlanarak depolanmasıdır. Ortalama 20 – 50 metre aralığında uzunluğa sahip ve 4-6 m yükseklikteki depolama ile birlitke en iyi şekilde depolama alanı yaratabilirsiniz.
Hava sirkülasyonunu bu yöntem ile birlikte sağlamak mümkündür. Hem bu sayede nemi de kolaylıkla azaltabiliyor ve istediğiniz gibi çürüme – küflenme gibi sorunlarla baş etmeyi de başarabiliyorsunuz. Gözle görülür şekilde önlem alacağınız konusunda bu mahsullerin en iyi şekilde depolanmasıyla havalandırma için pencere veya kanallardan haşere gireceğini bilerek gerekli ölçüde koruma sağlanması da önemli olmaktadır.
İkinci olarak bilinen depolama yöntemi ise silo usulü depolama olarak tanımlanır. Bu yöntemde tohumun hava ile teması doğrudan kesilir. Ambar usulü tam tersi çalışma sağladığı gibi tohumlara ait herhangi bir enzimatik faaliyet gerçekleşmemektedir. Böylelikle hem ışıktan korunan tohumlar hem de dik silindir şeklinde yapıya sahip olması sayesinde de yüksek nem oranını dengede tutmayı başarmak için hava kanallarını bulundurur.
Aynı zamanda ortama havanın daha da akışkan olmasını sağlamak için aspiratörlerle beraber taze hava sağlayabilir, nem oranını azaltacak şekilde de hava dağıtabilirsiniz. Tohumun boşalması konusunda taban konik ya da tabanda taşıyıcı bir yapı kurmanız uygun olabilir. Hava rutubetinden son derece mümkün şartlar altında etkilenmemesini sağlamak, ışığa karşı engel olmak için en iyi yollardan biridir. Aynı şekilde haşerelerden de korumak adına bu yöntemi tercih etmek önemli olacaktır.
Diğer yönteme göre silo usulü depolama yönteminde bazı dezavantajlarda bilinir. Öncelikli olarak en önemli dezavantaj, herhangi bir şekilde kızışma başlaması sürecinde doğrudan önlem almak mümkün olamamaktadır. Bu da tohumun bozulma sorunlarına neden olabilir. Hatta tohumlarda bozulmaları bu süreçte gözle görmek de çoğu zaman mümkün olamamaktadır.
Yağlı tohumlar, birbirinden farklı etkenler karşısında bozulmalara da neden olacak şekilde etkilenebilir. Yapısal etkenler, ilk akla gelendir. Ortamdaki sıcaklık nedeniyle tohumun kızışması sorun meydana gelebilir. Tohumun çürümesine neden olan bu sorun karşısında, ortam sıcaklığının artışı neden olacaktır. Ek olarak uygun sıcaklık ve nem, çimlenmeyi de beraberinde getireceği için ısınan ortamdaki tohum yağ parçalayıp çimlenme ile yağı bozacaktır. Bu da ne yazık ki nem oranlarının olabildiğince düşük seviyede tutulması için önemli bir süreçtir.
Saklama sıcaklığı konusunda tohum kalitesini arttırmak mümkündür. Bunun için serin bir ortam yaratıldığı gibi, bazı zamanlarda eksi 18 derecelik bir ısı bile tohumların canlı kalması için yeterli olabilmektedir. Nem tohumun hasarlanmasına neden olacağı gibi yüksek nem ve yüksek ısı, tohumun ölmesine sebep olur. Bu ve benzer şekilde mantar, bakteri ve tohum zarına zarar verecek nitelikte sıcaklıklardan korumak da gereklidir.
Ayçiçeği, soya, yer fıstığı, haşhaş, zeytin, susam ve fındık gibi birbirinden farklı yağlı bitkiler dünya ticaretinde de, Türkiye’de iç pazarda da en çok bilinen yağlı tohumlardır. Yüksek yağ içeren bu yağlı tohumlar, içerdiği doymamış yağ asitleri sayesinde kalp dostudur. İçerdiği besinler sayesinde her zaman kolesterol düşürücü etkisiyle bilindiği için, kalbe ve sağlığa iyi geldiği söylenebilir.
Sindirim sisteminin iyi bir şekilde çalışmasında, içerdiği vitamin ve mineral deposuyla yağlı tohumların hangilerini tercih ederseniz edin; insan sağlığına çeşitli bir formda doğal olarak yararı fazladır. Uzun süre tokluk hissi yarattığı gibi kan şekerinizin de oldukça düzenli bir hale gelmesi konusunda da destekleyici yapısıyla beraber yemeklerde, tatlılarda, mutfak dışında sağlığa faydalı olduğu için cilt ve saç bakımında genel olarak bitkisel yağların kullanımı yaygın olarak görülür. Bu şekilde çözünür posadan zengin olan bu yağlı tohumlar, birçok konuda değerlendirilerek kullanıldığını söylemek de mümkündür.
Her öğün tüketilebilir olan yağlı tohumlarla birlikte her porsiyonda çok kolay şekilde faydalanabilirsiniz. Örneğin yemeklerinizde salatalarınız için yağ tüketirken, sabah kahvaltılarda da zeytin niyetine zeytinyağı tüketiminde kontrollü şekilde iştahınızın olmasını sağlar ve faydalanabilirsiniz.